Bugün minimalizm adı altında biraz sakinleşmemiz, yavaşlamamız gerektiği söyleniyor. Hızın ortasında sakinliğin keşfi yeni bir fenomen değil, neredeyse 300 yıl öncesine, Hollanda’ya uzanıyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa şehirlerinin yaşadığı değişim, insan/canlı hayatını tehdit eden ekolojik bir gidişattan, toplumsal bağları zayıflatan yabancılaşmaya kadar bir dizi sorunu beraberinde getirmiştir.